Hürrem | Konular | Kitaplar

Kanuni, oğlu Mustafa’yı neden öldürttü?

Tarihçinin görevi teşhis ve tespittir. Yargılamayı Allah yapar. Herhangi bir kişi hakkındaki en yanılmaz hükmü sadece Allah verir...

Bu bakımdan padişahların, sadrazamların, vezirlerin ve hepimizin hesap vermemiz kaçınılmazdır. Günah işleyen padişah bile olsa bunun sonuçlarına katlanacaktır.

Bir nokta daha: Tarihçi, tarihin (ve tarihi şahsiyetlerin) ne avukatı, ne yargıcı, ne de cellâdıdır.

Bu girizgâhtan sonra, diyeceğim şu ki, Şehzade Mustafa’nın katlinde gerçi Hürrem Sultan’la Sadrazam Damat Rüstem Paşa’nın parmağı var, ama Şehzade’nin bazı yanlış davranışlarının da bunda büyük payı olduğu kesin.

Şehzade öyle şeyler yapmış ki, babası (Kanuni), tahtı üvey kardeşlerinden (Bayezid, Cihangir ve Selim) kapmak için, Şehzade Mustafa’nın bir isyan hazırlığında olduğuna, hatta bunun için İran Şahı Tahmasb’la gizli ittifak kurduğuna inanmış.

Sonuçta bu inancını pekiştiren delilleri dönemin Şeyhülislamı Ebussuud Efendi’ye aktardı ve ondan “idam” fetvası istedi. Şehzade Mustafa, bu fetva ile idam edildi. Şehzade Mustafa’nın idamı yüksek mahkeme kararıyla gerçekleştiği için, bundan ne Kanuni’yi ne de Hürrem Sultan’ı sorumlu tutmamak gerekiyor.

Hürrem Sultan elbette kumasının (Şehzade Mustafa’nın annesi Mahidevran Sultan) oğlu yerine kendi oğlu Selim’in padişah olmasını istiyordu. Çünkü Selim ancak padişah olursa hayatta kalabilecekti. Hangi anne evlâdını hayatta tutmak için mücadele etmez?

Şimdi söyler misiniz lütfen: Oğlunu hayatta tutmaya çalıştığı için hangi anne suçlanabilir? Ama Hürrem Sultan insafsızca suçlanmış, Kanuni’yi etkilediği için “Cadı Kadın” ilân edilmiştir.

Oysa her kadın kocasını etkilemeye çalışır. Kuşkusuz o da etkilemeye çalışmıştır. Zaman zaman etkilemiştir de... Ancak bunun bir sınırı vardır: O da “devlet menfaati”dir. Devletin birliği-dirliği uğruna kardeşlerini ve hatta oğullarını feda eden (Fatih Kanunnamesi) Osmanlı padişahları, kadın sözüyle devleti tehlikeye atabilirler mi?

Osmanlı’da devlet “din” gibi algılandığından (devletin zayıflaması dinin zayıflaması olarak değerlendirilirdi), dine “kadın uğruna” zarar verebilirler mi?

Yavuz Padişah’ın sözlerini hatırlayalım:
“Ben bu saltanatı, ümmete hizmet içün pederumun elinden aldum ve ıslâh-ı âlem (insanların ıslahı ile mutluluğu) uğruna birader ve biraderzadelerimi (kardeşlerimi ve çocuklarını) feda eyledum...
“Ben uykularımı, rahat ve huzurumu terk ile din-i mübînin te’yidine uğraşıyorum. Eğer İslâm’ı ihyâ etmek (geliştirmek, hayata geçirmek, yaşamak ve yaşatmak) maksudunuz (isteğiniz, niyetiniz) değilse, benum de nefs-ül emirde (işin gerçeği) saltanata kat’a hevesum yoktur.”

Kardeşlerini, bazen oğullarını katlettirdikleri için onları suçlamak yerine anlamaya çalışmak lâzımdır.

Eğer “Veliaht” gözüyle bakılan Şehzade Mustafa Bey, bundan fazlasıyla etkilenip, “Babam kocadı, dedem Selim Han’ın yaptığı gibi yapıp yerine geçme vakti geldi” türünden, Safevi Şahı Tahmasb’a mektuplar yazmasaydı ve bunlar bir şekilde Kanuni’nin eline geçmeseydi, Hürrem Sultan’ın oğlunu tahta geçirme çabası sonuçsuz kalabilirdi.

Şehzade Mustafa bunları yapmakla da kalmadı, valilik yaptığı Amasya’da kendi adına “tuğra” da çektirdi...

Osmanlı’da yalnızca padişahların tuğrası olur. Tuğra, sadece bir “imza” değil, aynı zamanda gücün, yani saltanatın da sembolüdür.
Bu yüzden hiçbir şehzade ya da sadrazam, kendine tuğra çektiremez...

Bunu göze almak, padişaha rakip olmak anlamına gelir ve ölümü göze almakla eşdeğer sayılır.

Şehzade Mustafa, kim bilir hangi dürtü ile (belki de çevresinin teşviki olmuştur) böyle bir işe girişmiş, Padişah babasına rakip olarak ortaya çıkmıştır.

Bu durumda Kanuni açısından iki yol kalmaktadır: Ya iki başlı, iki parçaya bölünmüş, dolayısıyla zayıf düşmüş bir devlete razı olacak (ki o takdirde de kardeşler birbirlerine saldıracağı için yine iç savaş kaçınılmazdır), ya da saltanat iddia edeni (oğlu bile olsa) “izale” edecektir (öldürecektir).

Bölünme-parçalanma ihtimalini hiçbir padişah göze alamayacağından dolayı, geriye kala kala ikinci şık kalıyor...

Kanuni de çaresizlik içinde ikinci şıkkı seçti ve ağlaya ağlaya oğlunun idam hükmünü imzaladı.

Gelecek yazımızda olayın detayına inelim...

Yavuz Bahadıroğlu - Yeni Akit


58 yorum

bunu yazan dangalak Yavuz

bunu yazan Dang***k Yavuz Bahadıroğlu yani asıl adı niyazi birinci kim ki tarihçimi ki bu yazıyı buraya tarihi bir vesika gibi ekliyorsunuz gerizekalılar. yazının başında tarihçi diyorsunuz bu adam gazeteci yazar tarihçi değil. madem şehzade mustafa öyle ilişkiler kurmuş mektuplar yazmış kanıtını da koy buraya.

bu site milletin aklını bulandırmaktan başka bir işe yaramaz.

kuş beyinliler siz ancak kendiniz gibi beyinsizlerin aklını bulandırırsınız.

14.02.2012 - kafkas29

CVP:bunu yazan dangalak Yavuz

Peki ya sen kimsin ki? kendini ne sanıyorsun?

14.02.2012 - yasen

doğru yorum

muhafazakarlıkla yobazlığın, mütedeyyinlikle irticanın, tarihçilikle masalcılığın karıştığı bir ortamda böyle adamlar türer ve sözde muhafazakar gazetelerde köşe tutup ahkam keserler.....siteye bir göz atınca zaten masal sitesi olduğu ortaya çıkıyor.....şehzade mustafanın yazdığı mektuplar falan yoktur bunu en koyu osmanlıcı ve dinci prof.ahmet akgündüz bile kabul ediyor, dönemin venedik balyosu ve fransız sefiri dahi mektupların osmanlıya rüşveti getiren Rüstem paşa tarafından yazıldığını söylüyorlardı, kanuni 50 yaşındaydı nerden oğlu onun ihtiyarladığını ileri sürecek dedesi II bayezid gibi.....gayri milli olanlar böyle gayri millileri savunur... kanuni simsiyah saçlıydı hürrem de koyu kestane kızıl peki neden tek sarışın padişah II.Selim?? hangi genden gelmiş?

yahudilere kol kanat gerdiği için senato kütüphanesinde heykeli var ve babür şaha benziyor, rus tehlikesi onun zamanında büyüdü ve bütün türklüğün başı belaya girdi...eğer yiğit arıyorsanız adam olun Yavuzun filmini çekin...kanuni sadece macarları yenmiştir hepsi o.

14.02.2012 - alpgiray

CVP:doğru yorum

Kendisinin doğru başkalarının masal okuduğunu söylerken kendi masallarını dile getirmek buna dense gerek..

Hiç mi bellinin yaptığı fatih tablosunu görmedin. hiç ni sultan ikinci abdulhamid han'ın resmini görmedin. Oturup ikisini yakından inceleyiniz.

Sultan ikinci abdulhamid han hz.lerin 2.selimin soyundan geliyor. Bugün osmanlı hanedanı devam etmekte. Hepsi 2. sleim soyundan glemekte ve içlerinde tıpkı fatihe tıpkı yavuza benzeyenleri var..

Münafıklar hz. aişe validemize bile iftira attılar. Hürreme mi iftira atmasınlar. Senetodaki bir heykeltıraşın hayal ürününe bakıp delil arayanlar burunun dindeki gerçekleri görmekten acizler..

16.02.2012 - iftiracı

Hocam siz ne

Hocam siz ne anlatıosunuz...Sizin o bahsettiğiniz Şehzade MUSTAFA bırak mektup yazmayı isyan olarak algılanacak tek bir söz bile söylememiştir.(AYRICA ŞEHZADE MUSTAFANIN TAHTI DİĞER KARDEŞLERİNDEN KAPMA GİBİ BİR DERDİ YOKTU ZİRA VELİAHT ŞEHZADE ZATEN OYDU..)

Sizin bahsettiğiniz mektupları Hürrem sultanın uşağı Damat Rüstem paşa Şehzade mustafanın mührünü bastırarak yazmış ve gelen cavabıda sanki yakalamışcasına padişaha sunmuştur..Bunu gören padişah üzülmesine rağmen tahtın elinden gideceğini zannederek oğlunu boğdurtmuştur.

O tarihte şeyhülislama oğlundan bahsetmemeştir tam olarak.O anki düşündüğü durumu bir olaya benzeterek (FATİH KANUNNAMESİ ÜZERİNDEN)fetfa imzalatmıştır.

Hürremin Şehzade Selimi tahta geçirme gibi bir derdi yoktu çünkü önünde başka ağabeyleri vardı!!!Hürrem önce onları düşünüyordu..!!Şehzade Selim diğerleride siyası hatalar yapıp öldürülünce başka şehzade olmadığı için babasının ölümü ardından tahta turmuştur.

Şehzade Mustafanın Suçsuz yere ölümünü ardından yeniçeri ayaklanmıştır.Anadolu halkı tahta geçmelerini istedikleri Şehzadenin suçsuz yere vahşice katlinin ardından(yedi dilsiz cellat tarafından dakikalarca süren boğuşmanın ardından yere düşülerek yerde domuz bağıyla boğurulmuştur..))sarayla aralarını açmışlardır.

Yok efendim tuğraymış yok efendim mektupmuş bilmem neymiş bunların hepsi Hürrem sultanın taht kavgası üzerine ortaya attığı yalanlardan bazılarıdır.İsyan isyan diyip duruyorsunuz şehzade Mustafa ne isyanı çıkarmış ordusunu toplayıp Kanunin karşısına mı çıkmış???

((Gerçi şunuda söyleyim , artık yaşlanan kanunin eskisi gibi düzenli olarak (büyük) seferlere çıkamamasın dan yakınan yeniçeri ve diğer ordu mensubları ve halk eğer şehzade Mustafa babasına karşı ayaklansaydı onun yanında olurdu..))

24.02.2012 - Morkan

CVP:Hocam siz ne

Takım tutar gibi tartışmaya devam edeceksek bu uzarda gider.

Yok isyan etti, yok isyan etmedi vs. vs. Yazdıklarınız tamamen taraflı yazılardır. Siz bu yazdıklarınız ile hem kanuni sultan süleymanı güçsüz, adaletsiz, bir kaç kişinin elinde oyuncak ve kör olarak anlatmaya çalışmaktasınız..

Kanuni Sultan Süleyman Allah Dostu, kalp gözü açık yüce bir sultandır. Maneviyattan ve inanctan yoksun insanlar bu sırrı ASLA ANLAYAMAZ..

Kader denen birşey vardır.. Şehzade selim de öyle diyor lalasına peder ne der, kader ne der..

anlayana

27.02.2012 - kader

Arkadaşım ne anlatıosun

Arkadaşım ne anlatıosun sen..Hürrem Sultan kanıt(sahte) sunarak Kanuniyi dolduruşa getirdi dioz anlamıon mu??? O dönemde ((devletin bekaası)) için FATİH KANUNNAMESİ taht kavgaları için kullanılmaktaydı..

Kanuni bu sahte kanıtları görünce (halkın Şehzade Mustafaya yakınlığıda tabi) taht için oğlunu boğdurttu..(Yasa Geriği)

Sultan Süleyman o dönemde devlet işlerine yoğunluk vermişti bu tür işlere yeterince kafa yoramıyordu...(Güçsüz.adaletsiz falan gbi saçma sapan ithamlarda bulunmuyorum.))))

27.02.2012 - Morkan

CVP:Arkadaşım ne anlatıosun

ee kardeşim biz de sahte olduğunu koskoca padişah anlayamamış sen nasıl anladın diyok.. hürremi bilmeyiz ama sen osmanlı düşmanlarının dolduruşuna baya bir gelmişsin :)

sen anlıyomusun beni

01.03.2012 - kader

zalımın karşısnda susamam...

şehzade mustafayı oldurnelerı de onları savunanları da lanet edıyorum.. yazıklar olsun sıze yazuz bahadır.. masum mustafanın ahı yerde kalmayacak. ahırette hesabını soracak sıze. yok neymıs oglunu ıdam ederken aglamısmışta, sızlamısta. bunlar kanunıyı kurtarmaz. o maumu ıdam etmedınız. adtea cınayet ısledıler.cellatlar ellerınde baltalarla uzerıne geldıler. ve mustafa dıraendı ama yapamadı. sehıt ettıler.Allah sehazdemızn mekanını cennet etsın ona layık oldugu makamı versın ınsallah. bu olay ıkıncı kerbela olayıdır.

02.03.2012 - oguz kaan

CVP:zalımın karşısnda susamam...

Vay be.. ikinci karbela..

03.03.2012 - özgür

Arkadaş anlatırken biraz

Arkadaş anlatırken biraz abrtmış ama sende dalga geçme bu tarihimizin kilit noktalarından biridir..

06.03.2012 - Morkan

Yanılıyorsunuz

Kanuniyi Hürrem'in Şehzade Mustafaya karşı olumsuz düşünceler beslemesi konusunda etkilediği, oğullarından birinin tahta çıkması için açık bir şekilde Hürrem'in etkisinde kaldığı görülmektdir(Şehzade Mustafanın 1541 yılında Manisa'dan Amasya Sancak beyliğine kaydırılması ve hatta 1543 de şehzade mehmetin ölmesine rağmen tekrar şehzade mustafa yerine hürremin oğlu sarı selimin atannması) Sadrazam Rüstem paşanın şehzadenin mührünü kazıtarak iran şahına mektup yazdığını hemen hemen tüm tarihçiler tarafından kabul edilmektedir. Kanuni olayı tatkik etmemiştir.Zaten 1536'da İbrahim paşadan sonra olaylar Şehzadenin aleyhine gelişmiştir. 1544 yılında Rüstem paşa sadrazam olduktan sonra hürrem sultan ile sürekli şehzade aleyhine çalışmışlar, oğluna karşı kanuniyi doldurmuştur. Şehzade babasına karşı hiçbir zaman tahtan indirme, isyan gibi hiçbirşey yapmamıtır. Hiçbir tarih belgelerinde Şehzadenin ayaklandığı, isyan ettiği geçmez.

Ayrıca Prof. Dr Fahri UNAN akademik yazısında belgelerle şöyle ifade etmektedir bu durumu;

Kaynakların ortaklaşa belirttiklerine göre, sağlam ka­rakterli, fazîlet sâhibi, cesur, âdil, ilim-sever, âlimlere ve şâirlere hürmetkar, mütevâzı ve cömert bir insan olan Şehzâde Mustafa'nın hem halkın, hem de ordunun sevgisini kazandığı ve herkes tarafından tabiî “velîahd” olarak gö­rülmeğe başlandığı anlaşılmaktadır. Esâsen bu fazîletle­rine ilâveten Mustafa, diğer bütün şehzâdelerin yaşça en büyüğü idi.

Şehzâde Mustafa'nın, babasına karşı hiç bir fiilî hare­kete geçmediği bilinmektedir. Ancak, ordunun ve halkın kendisine yönelik teveccühünden haberdar olduğu ve bu yüzden bâzı teşebbüslerde bulunduğu[43], hattâ çok uzaklardan bâzı kişilerin yerlerini terk ederek kendisinin sancak beği olarak bulunduğu Amasya'ya gelip hizmeti­ne girdikleri anlaşılıyor[44]. Bununla birlikte, şehzâdenin bütün faaliyetlerinin babasının ölümünden sonrasına yö­nelik olduğu söylenebilir. Zîrâ, isyâna niyetlenmiş bir şehzâdenin, hiç bir tedbir almağa gerek duymadan babası­nın otağına girmekte tereddüt etmemesi ve hattâ başına bir hâl gelebileceği endîşesini belirten yakınlarının uya­nlarına ehemmiyet vermemesi, başka bir şekilde îzah edilemez.

Sonuç olarak Kanuni yıllardır hürrem sultan ve rüstem paşa gibi rüşvetçi kişi tarafından oğluna karşı sürekli zehirlenmiş ve sahte belgeler görünce olayı tahkik ettirme gereği bile duymamış ve oğlunu öldürme kararını vermiştir. ( Rüstem paşa 1544-1561 yılları arasındaki sadrazamlık görevinde uçan kuştan rüşvet aldığı ve öldüğünde malları sayıldığında osmanlının en zengin kişisi çıktığı tarihi belgelerle sabittir.)

21.03.2012 - mehmet

burada tanımadığınız

burada tanımadığınız bilmediğiniz insanları futbolda maça çıkmış futbolcuya tezahürat yapar gibi savunmanızın gereği ne ben onu anlayamadım. siteyi yukardaki arkadaşın söylediği gibi masal sitesi zaten tamamen hürremi iyi gösteren tarafsız değil yani. mustafayı hürremin öldürttüğünü dünya kabul etmiş size kabul ettirememişler

01.04.2012 - defne

burasi sacmalik

hurremin koyunu basan tatarlar turkdur hurrem saraya cariye gittigini ogrenince intikamla dolmustur osmanli tarihinde sayili or.
bu sultanlardandir zira dizi yerinr kitabini okusaniz asla musluman olmadigini saadet getirip gostermelik muslumanlik yaptigini hristiyan ogretilerinden vazgecmedigini gorursunuz cankardesi safiye (sophia) ile kanuninin ilerleyen yasinda babasi gibi yavuz sultan selim kati bir adam oldugu asikardir ve kanuni zehirli kaftan meselesini hic unutamamis oglu onu oldurur korkusu icinde babasinin ona yolladigi kaftam gibi kendi oglunu bogdurmustur . mustafanin kederinden hurremin gozde oglu cihangir cok etkilenmis ve oda vefaat etmistir kederden oglu mehmetin ondan nefret etmesi sonucu selimi desteklemis ve tahta cikarmistir selim de illahi hakkim teveccuhu ile saray icinde gobek tasi suikasti ile fransizlar tarafindan oldurulmustur be sarayda kani yerlere akan ilk padisah olup tarihe gecmistir hurremin hic bi oglu gunyuzu gormemistir. kizi mihrimah da dahil olmak uzere

02.06.2012 - onur aslan

CVP:burasi sacmalik

Asıl saçmalık hangisi acep? Yok efendim hürrem KAFİR diyorsun.. Bir müslümanı kafir diyen kendisi KAFİR olur. içinde ne varsa dışına o ÇIKAR.. sen kendi İMAN'ını sorgula.

Kaldıki tarihte hürrem ile alakalı söylenenlerin tamamı gerçek dışıdır. Ukranyalı oldugu iddiası hürremden 2-3 yüz yıl sonra ortaya atılmıştır. Batılı kaynaklardan alınmıştır. O dönemin osmanlı eserlerinde böyle bir belge yoktur. Çerkez olma ihtimali bile vardır.

kulaktan dolma bilgi ile insanları dinsiz bile ilan ediyorsunuz ya bravo

02.06.2012 - bravo