Peygamber Efendimiz'den (sas) Hz. İsa'nın (as) üstün olduğunu savunan Molla Kâbız, bu fikirlerini halk arasında yaymaya çalışmaktadır. Bu hali gören bazı gayretli âlimlerin şikayetleri üzerine Molla Kâbız saraya çağrılmış ve Sadrazam Makbul İbrahim Paşanın huzurunda Rumeli Kazaskeri Muhyiddin Çelebi ve Anadolu Kazaskeri Kadiri Çelebi karşısında fikirlerini ispat etmesi istenmiştir.
Molla Kâbız, gerçekten de fikirlerini güzel bir şekilde savunmuş ve kazaskerler kendisini ilzam edememiştir. Çünkü onlar bulundukları yüksek makamı dolduracak ilme sahip değillerdir.
Sadrazam İbrahim Paşa ise, kazaskerlere; "Bu adamın suçu ne ise onu bulup söyleyin, kafasındaki düğümleri çözün ve suçunu ispat ettikten sonra katline hükmedin." demiş ve Molla Kâbız'ı serbest bırakmıştır.
Olanları Adalet kulesinde pencere arkasından, izleyen Kanuni oldukça sinirlenmiş ve sadrazama "Bir sapık divanıma gelir ve Peygamberimiz Hazretlerinin yüksek şanına gölge düşürür, saçma sapan konuşmaya cüret eder ve susturulamadan huzurumdan çekip gider. Buna sebep nedir?" diye İbrahim Paşaya çıkışır. Sadrazam İbrahim Paşa ise: "Ne edelim, kazaskerlerimiz şeriat meselelerinde bilgin değillerdir ki o melunu sustursunlar." diye cevap verir.
Kanuni bunun üzerine, Şeyhü’l-İslâm İbn-i Kemal ve İstanbul kadısı Sadi Çelebi'nin (v: 1538) huzurunda Molla Kâbız'ın tekrar dinlenmesini emreder. Şeyhü’l-İslâm İbn-i Kemal, çok yumuşak bir tutumla Kâbız'ın iddialarını sorar ve sabırla anlattıklarını dinler. Molla Kâbız, âyet ve hadîslerden deliller getirmeye çalışarak iddialarını dile getirir. Sonra Şeyhü’l-İslâm, karşısındakinin meseleleri yanlış anladığını ilmî metotlarla ortaya koyar ve doğrusunu ona anlatır. Böylece gerçek meydana çıkmış olur.
Molla Kâbız'ın dili tutulur ve ilzam olur. Şeyhü’l-İslâm İbn-i Kemal: "İşte gerçek meydana çıktı, başka sözün var mıdır? Bu dipsiz inançtan döner ve doğruyu kabul eder misin?" diye sorar. Fakat Kâbız bildiğinden şaşmaz. Bunun üzerine Şeyhü’l-İslâm Kadı Sadi Çelebi'ye dönerek; "Fetva işi tamam oldu, şeriata göre gereğini siz hükmedin." der.,
Sadi Çelebi, Molla Kâbız'a; "Ehli sünnet ve cemaat üzere doğru inanç yoluna girdin mi?" diye sorar. Fakat Kâbız yine sözünden dönmez. Bunun üzerine de Kadı Sadi Çelebi, Kâbız'ın idamına karar verir ve hüküm infaz edilir.
Sızıntı'dan iktibas, o da Peçevi'den
Muhteşem Yüzyıl 33. Bölüm
- Nilüfer Hatun kimdir hayatı
- Hürrem sultan valide sultanın önünde
- isabella yılanla zehirlenecek mi
- Molla Kabız olayı
Ust Konular
- Muhteşem Yüzyıl 25. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 26. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 27. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 28. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 29. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 30. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 31. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 32. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 33. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 34. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 35. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 36. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 37. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 38. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 39. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 40. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 41. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 42. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 43. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 44. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 45. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 46. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 47. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 48. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 49. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 50. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 51. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 52. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 53. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 54. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 55. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 56. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 57. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 58. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 59. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 62. Bölüm
- Muhteşem Yüzyıl 63. Bölüm