Ahit sandığının yapımı tamamlandıktan sonra içine şehadet levhalarını koydular.Muhafaza olunması için kutsal çadırı yaptılar ve kutsal çadırın kutsal bölümünde sandığı muhafaza ettiler.Sandığı koruma vazifesi Kohat soyundan gelen Levililere verildi.Çadır bir yerden başka bir yere götürülme özelliğine sahip olduğu için yanlarında taşıma imkanları vardır.Sonradan sandığın içine Hz. Harun'un tomurcuklanmış asası ve kudret helvasının içinde olduğu bir testi koyulmuştu.
Musa a.s dan sonra bir müddet daha muhafazası sağlanmış fakat bir dönem kaybolmuş.Talut zamanında tekrar israiloğullarının eline geçmiş.Hz. Davut zamanında çadırda muhafazası devam etmiş Hz. Süleyman zamanında yaptırılan mabette ona tahsis edilen"kudsül akdes" yerde sandığın himayesi devam etmiştir.Mabede getirldiğinde sandığın içi kontrol edilmiş içinden sadece iki taş levah çıkmıştır.Hz. Harun'un asası ve altın testinin kaybolduğu görülmüştür.
Bahtunnasır (nebukatnezar) mabedi harap ettikten sonra sandık kaybomuş ve hala nerede olduğu bilinmemektedir.
Sandığın Tarihi
1513
Betsalel ve ona yardım eden kişiler tarafından İsrailoğullarının bağışladıkları malzemeler kullanılarak yapıldı (Çıkış 25:1, 2; 37:1).
1512
Kutsal Çadır ve kâhinlik düzenlemesiyle birlikte Musa tarafından Yehova’ya adandı (Çıkış 40:1-3, 9, 20, 21).
1512—1070’den sonra
Birçok farklı yere taşındı (Yeşu 18:1; Hâkimler 20:26, 27; 1. Samuel 1:24; 3:3; 6:11-14; 7:1, 2).
1070’den sonra
Kral Davut tarafından Yeruşalim’e getirildi (2. Samuel 6:12).
1026
Süleyman’ın Yeruşalim’de inşa ettirdiği mabede taşındı (1. Krallar 8:1, 6).
642
Kral Yoşiya tarafından mabede geri getirildi (2. Tarihler 35:3).
607’den Önce
Anlaşılan o ki mabetten çıkarıldı. Mabet MÖ 607’de yerle bir edildiğinde Babil’e götürülen ve sonra da Yeruşalim’e geri getirilen eşyalar arasında adı geçmez (2. Krallar 25:13-17; Ezra 1:7-11).
63
Romalı general Pompeius Yeruşalim’i fethettiğinde ve mabedin En Kutsal Yerine girdiğinde Ahit Sandığının kayıp olduğunu bildirmişti