Hürrem | Konular | Kitaplar

'Payitaht Abdülhamid' ekibi eleştirilere cevap verdi

Payitaht Abdülhamid'in tarih danışmanı Selman Kayabaşı, diziyle ilgili yapılan eleştirilere cevap verdi. "Dizi karakteriyle gerçek arasında fark olmayacaksa belgesel yaparız" diyen Kayabaşı, dizinin amacının Sultan Abdülhamid'i sevdirmek olduğunu ifade etti. Mehter, kravat gibi tartışılan konulara açıklık getiren Kayabaşı eleştirilerle ilgili, "Seviyesiz bir üslup kullananları zaten ciddiye almıyoruz" ifadelerini kullandı.
TRT ekranlarında izleyiciyle buluşan ve Sultan Abdülhamid'in son 13 yılını konu alan "Payitaht Abdülhamid" dizisine tarih danışmanlığı yapan Kayabaşı, TRT Vizyon dergisinin bu ayki sayısında, dizi ve karakterler ekseninde ortaya atılan iddialara cevap verdi.
Sultan Abdülhamid'in tahta çıktığı dönemde devlete "hasta adam" gibi yakıştırmalar yapıldığını anlatan Kayabaşı, Abdülhamid'in imparatorluğun bekası için siyasi, askeri ve ekonomik tedbirler aldığını, devletin borçlarının çoğunu kapattığını, orduyu modernleştirdiğini, bu nedenle kendisine "muhafız" denilmesi gerektiğini kaydetti.
'Eleştiri alacağımızı tahmin ettik'
"Dizide bazı teknik hatalar ile tarihi gerçeklere uymadığı söylenen sahneler bulunduğu" yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Kayabaşı, dizi yayınlanmadan önce senarist Uğur Uzunok ile işlenen konular sebebiyle eleştiri alacaklarını tahmin ettiklerini belirtti.
Sıradan bir dizi yazmadıklarının farkında olduklarını kaydeden Kayabaşı, "Senaryo ekibimiz için 'cahil' diyecek kadar haddini aşan, senaryoyu 'ahmaklık' gibi bir sıfatla anlatacak kadar seviyesiz bir üslup kullananları zaten ciddiye almıyoruz. Diziyi eleştirirken bir tane olsun güzel yanından bahsetmeyen, sanki her sahnesi bir kusurmuş gibi konuşan-yazan, senelerdir kimsenin cesaret edemediği bu işte elini taşın altına koyan yapımcımızı ve yazım ekibimizi dilinin ucuyla bile olsun tebrik edemeyen hocalarımızın eleştirileri ne kadar iltifata tabi olabilir?" değerlendirmesinde bulundu.

Payitaht Abdülhamid'den ilk mühür
TRT1'in yeni dizisi Payitaht Abdülhamid'in ilk bölümü dün yayınlandı. Osmanlı İmparatorluğu'nun var olma mücadelesinin tarihe damgasını vurduğu ve 1876 yılında çıktığı tahtta 33 yıl kalarak, bu zorlu süreci 'Ulu Hakan' unvanıyla taçlandıran Sultan Abdülhamid Han'ın hayatının kaleme alındığı “Payitaht Abdülhamid” dizisi dev kadrosuyla TRT1 ekranlarında başladı. Çekimlerine Kocaeli Seka Film Platolarında başlanan dizinin, yönetmen koltuğunda “Kurtlar Vadisi”, “Elveda Rumeli” gibi başarılı dizi projeleriyle tanıdığımız Serdar Akar oturuyor. Sultan Abdülhamid Han karakterini ise, “Ihlamur Altında”, “Tatar Ramazan”, “Bir Çocuk Sevdim”, “Babam ve Ailesi” ve en son TRT'nin mini dizisi “Son Destan” gibi projelerde seyircinin severek izlediği Bülent İnal üstlendi.Henüz ilk bölümüyle zirvenin ortağı olan Payitaht Abdülhamid, AB Grubu izleyiciler arasında en çok izlenen ikinci yapım oldu. İşte 24 Şubat AB Grubu reyting sonuçları: Beyrut'ta bir Osmanlı valisi Yeni Şafak Kitap'ın Şubat sayısı çıktı

'Sultan Abdülhamid kravat takmıştır'
Senaristlerin, diziyi eleştirenler kadar Abdülhamid'i okuduğuna ve araştırdığına dikkati çeken Kayabaşı, şöyle devam etti:
"Sultanın kravat takmadığını söyleyen uzmanlarımız, Abdülhamid'in kızı Şadiye Osmanoğlu'nun hatıratını okusaydı, böyle bir eleştiride bulunamazdı. Evet, Sultan Abdülhamid kravat takmıştır. Sultanın cülus töreninde ve bayram tebriğinde tahtın yanında saltanat saçağı bulundurduğu ve hazırunun bu saçağı öptüğünü, bizzat bu törenlerde hazır bulunan Mabeyn Başkatibi Tahsin Paşa yazmıştır. Abdülhamid Han'ın her zaman yalnız yemek yediğini, çocukları ve hanımlarıyla kahvaltı sofrasına oturmadığını söyleyenler yine Tahsin Paşa'nın hatıralarıyla sultanın kızı Ayşe Osmanoğlu'nun yazdıklarını okusaydı, sultanın hanımıyla yemek yediğini, kahve içtiğini bilirlerdi. Senaristimizin, Abdülhamid'i çocukları ve hanımıyla sıradan bir kahvaltı sofrasında buluşturması, milletin gözündeki Abdülhamid portresiyle uluslararası camianın gözündeki Abdülhamid algısında nasıl bir olumsuzluk meydana getirecektir ki Payitaht Abdülhamid dizisinde işlenen onca güzel konu hiç gündeme getirilmezken bu tarz önemsiz konular, bu kadar çok tartışılmaya değer bulunmuştur? Diziyi yazan ekibin bir şeyi bilmediğini iddia etmek başka bir konudur, dizi-drama yazdığı için esnek davrandığını hatırda bulundurmak başka bir konudur."

'Payitaht Abdülhamid' dünyaya açılıyor
Yapımcılığını Es Film'in üstlendiği ve 24 Şubat'ta ilk bölümü ile reyting sıralamasında AB'de ikinci sırayla zirveye ortak olan TRT'nin yeni dizisi 'Payitaht Abdülhamid' dünya prömiyerini, 3-6 Nisan tarihleri arasında Fransa'da düzenlenecek olan MIPTV 2017 ile yapacak. Başrollerinde Bülent İnal ve Özlem Conker'in yer aldığı 'Payitaht Abdülhamid' dünyaya açılmak için Nisan ayında Fransa'nın Cannes kentinde düzenlenecek MIPTV 2017' fuarında yabancı televizyon yöneticilerinin beğenisine sunulacak.Dünyanın her yanından 10 binin üzerinde katılımcısıyla yılda iki kere düzenlenen MIPTV 2017'de gösterim yapacak Payitaht Abdülhamid, 'The Last Emperor' ismiyle gösterilecek. 3 Nisan'da Cannes'daki gösterime başrol oyuncuları Bülent İnal, Özlem Conker ve ES Film'in yapımcıları Serdar Öğretici ile Yusuf Esenkal birlikte katılacak. Gösterim 3 Nisan'daMIPTV Fuar alanında yer alan Auditorium K salonunda gerçekleşecek olan gösterim, bir gazeteci moderatörlüğünde 3 Nisan Pazartesi günü saat 16.00- 17.30 saatleri arasında yapılacak. Star'ın haberine göre; Payitaht Abdülhamid'in dünya prömiyeri olacağı bu katılım, açılış konuşmasının ardından bir tanıtım videosu ve sonrasında moderatörün oyuncu ve yapımcılara yönelteceği sorularla tamamlanacak.Abdülhamid’ten öğreneceğimiz çok şey var 'Payitaht Abdülhamid'den ilk görüntüler

Mehter sahnesi diziye bilinçli eklendi
Senaristin Abdülhamid döneminde mehter olmadığını bildiğini ancak dizinin ahengini olumlu yönde değiştireceğini düşündüğü için bunu sahneye koyduğunu anlatan Kayabaşı, "Bunu 10 sene önceye veya sonraya taşımış ise nasıl bir sakınca olabilir?" diye sordu.
Bazılarının dizinin ilk bölümünü izler izlemez üst perdeden eleştirilerde bulunduklarını bildiren Kayabaşı, "İlk bölümde Hicaz demiryolu için İngilizlerden teklif alınmasının fecaat olduğunu, bu yolun tamamen yerli sermayeyle yapıldığını, senaristlerin bunu bilmediğini söyleyebildiler. Peki, ikinci bölümü izleyip de Hicaz demiryolunun Müslümanlardan toplanan parayla yapıldığını gördüklerinde attıkları iftira sebebiyle vicdanları sızladı mı?" ifadelerini kullandı.

Abdülhamid’ten öğreneceğimiz çok şey var
AYŞE DENİZYaptığı hizmetleri görmezden gelinen, çokça eleştirilen fakat bu zorlu süreci 'Ulu Hakan' unvanıyla taçlandıran Sultan Abdülhamid Han'ın hayatının anlatıldığı “Payitaht Abdülhamid" dizisi TRT-1 ekranlarında seyircisiyle buluştu. Merakla beklenen dizide Sultan Abdülhamid'in saltanatının 20.yılından sonrası ekrana taşınıyor. Dizinin yönetmen koltuğunda Serdar Akar otururken yapımcılığını Yusuf Esenkal ve Serdar Öğretir üstleniyor. Dizi, dev oyuncu kadrosuyla da göz dolduruyor. Abdülhamid Han'ı Bülent inal canlandırırken eşi Bidar Kadın Efendi karakterini ise Özlem Conker oynuyor. Oyunculuk kariyeri boyunca hep bir padişahı canlandırmak istediğini söyleyen Bülent İnal, “Bu padişah Abdülhamid olunca daha anlamlı oldu. Dizi çok tartışılacak. Çünkü günümüzde anlatılmayan bir tarih var.

Tartışalım, iyi yanları alalım. Tarihimizden ve Abdülhamid döneminden öğreneceklerimiz var. Bu ülkeyi anca bu şekilde büyütebiliriz" diyor. Özlem Conker ise, araştırma yaptıkça Abdlhamid'i tanımadığını farkettiğini söylüyor.TRT-1 ekranlarında yayınlanmaya başlayan Payitaht Abdülhamid dizisinde Sultan Abdülhamid'i canlandırıyorsunuz. Bu rolün sizin için önemi nedir? 33 yıl tahtta kalmış. Çok zor dönemde hayatı mücadeleyle geçmiş bir padişah. Oldukça önemli bir karakter. Mesleki olarak baktığımızda bana çok sinematografik gelen bir isim. Herkesin oynamayı isteyeceği bir karakter. PADİŞAHI OYNAMAYI HEP İSTEMİŞTİMRol teklifi size geldiğinde ne düşündünüz? Geçen yıl Filinta dizisinin sürecinde Abdülhamid dizisi için teklif getirmişlerdi ama o zaman askıda kaldı. Senaryo yeterli gelmemişti. Başlı başına Abdülhamid'in olduğu yeni bir hikayenin içerisinde olmayı tercih etmiştim. Sonra tekrar teklif getirdiler.

Hakkı verilerek yazılmış bir senaryoydu. Bugüne kadar çekilen tarih dizileri arasında en detaylı prodüksiyon olma özelliğini taşıyacaktı. Oyunculuk hayatım boyunca da hep padişah karakterini oynamayı çok istiyordum. Bu Abdülhamid olunca daha da anlamlı ve güzel oldu. Son 1 yıldır hayatımda bir Abdülhamid vardı. Bu rol benim kısmetimmiş.Bir padişahı oynamayı neden bu kadar istiyordunuz? Böyle bir şeyi kim istemez ki... Oyuncuların içinde her zaman oynamak istediği bir rol vardır. Abdülhamid de çok zengin, derinlikli bir karakter. Gidipte bir İngiliz kralını oynamak isteyemezdim tabii ki. Kendi padişahlarımızın tarihi serüveni, onların iç dünyaları beni çok etkiliyor. Oyuncu olarak bana her zaman şatafatlı güzel gelmiştir. Abdülhamid ise sinemaya çok uygun. Senaryoda da hem saray içerisindeki aile hayatı, eşleriyle olan ilişkisi ve o dönemin politik sertüveni çok güzel anlatılıyordu. Seyircinin çok beğeneceğini düşünüyorum. Yine çok tartışılacakAbdülhamid Han çok tartışılan bir padişah. Canlandırmaktan hiç korkmadınız mı? Evet, tahtta bulunduğu süreç içerisinde çok tartışıldı. Bundan sonra da diziyle birlikte tartışılacağı da kesin. Yine birileri onu sevmeyecek birileri de sevecek. Bunu göze alarak bu projeyi kabul ettim zaten. Ben işin oyunculuk kısmına ve bu rolün ağırlığını nasıl verebilirim ona bakarım.

Tartışmalar muhakkak olacak. Çünkü günümüzde anlatılmayan bir tarih var. Benimde ilk kez okuyup öğrendiğim birçok şey var. Bunların bilinmesi gerekiyor. Ben tartışmanın her zaman iyi olduğunu düşünüyorum. İyi ya da kötü şeyleri görmezden geldiğimizde bu ülkenin çocuklarına iyi bir şey yapmıyoruz demektir. Tartışalım. İyi yanları alalım. Kötü yaptığımız şeyleri de yapmayalım. Tarihimizden ve Abdülhamid döneminden öğreneceklerimiz var. Abdülhamid'in yaptığı iyi şeyleri görmezden geldiğimizde bize faydası olmayacak. Bu ülkeyi anca bu şekilde büyütebiliriz.Belgesel izleyerek kitap okuyarak hazırlandıAbdülhamid'in hayatını hangi kaynaklardan araştırdınız?Okuyarak ve belgesel izleyerek araştırmalarımı yaptım. Tarih profesörleri gibi Osmanlı tarihine tümüyle hakim olmam çok mümkün değildi. Benim için mühim olan onun iç dünyası. Ruh dünyasını, çocukluğunu, psikolojisini anlatan kitaplar okudum. Çocukluğundan beri onu etkileyen şeyleri öğrendim. Bunları bilmeliydim. Bütün davranışlarının sebebini bir mantık çerçevesine oturtarak onu anlamaya çalıştım. Bu benim çok işime yaradı.ÖZLEM CONKER:Siz de dizi de II.Abdülhamid'in eşi Bidar Kadın Efendi'yi canlandırıyorsunuz. Kaynaklarda ismi çok geçmiyor. Karakterden biraz bahseder misiniz? Bidar Kadın Efendi şehzade Abdülkadir'in annesi. Sarayda sözü geçen, otoriter, eğitimli ve kültürlü olmasının yanı sıra sözüne itibar edilen biridir.

Daha önce Bidar Kadın Efendi hakkında araştırma yapmışmıydınız? Araştırdım çünkü bilgim çok fazla yoktu. Malum, saray kadınları ve yaşantıları hakkında yeterli bilgi kayda alınmamış. Harem namahrem olduğu için daima gizlenmiş. Sultan Abdülhamit'in torunu Ayşe Osmanoğlu'nun kaleme aldığı kitabından çok faydalandım. Çeşitli aile fotoğraflarının da paylaşıldığı kitap çok yol gösterdi.Abdülhamid dönemine dair öğrendiğiniz yeni şeyler oldu mu? Proje elime geldiğinde bilgilerimi tazelemek için okumaya ve araştırmaya başladım. Sultan Abdülhamit devir aldığı zorlu dönem dolayısıyla farklı tarihçiler tarafından farklı eleştirilere maruz kalsa da kişiliğinin doğru anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Yenilenmeyi, gelişimi seven, eğitime ve öğrenime değer veren hatta kendi şahsi servetinden okullar, medreseler yaptıran, kitap çevirileri yaptırıp bastıran, sanatı seven ve sayılabilecek daha birçok özelliği ile icraatı da olan bir padişah. Bunları okudukça çok etkilendim. Okudukça Abdülhamid'i hiç tanımadığımı farkettim.Oyunculuk kariyerinizde ilk kez bir tarihi dizide yer alıyorsunuz. Nasıl bir deneyimdi? Süreç çok hızlı gelişti ve 1 hafta içerisinde kendimi sette buldum. Çok mutluyum. Okuduğum her senaryomdan mutlu oluyorum, eğlenerek okuyorum. Çekerken de bir o kadar eğlenceli. Çünkü farklı bir hayat.

Saray hayatı ve birçok ilişkinin birbirine geçmiş halini görüyoruz. O kadar enteresanki sette herkesin kafasının arkasında bir ajandası var. Benim için çok özel bir deneyim oldu.Mücadeleci yönü bizim için çok önemliII.Abdülhamid'in bilmediğimiz hangi yönlerini dizide anlatacaksınız? Dizi Osmanlı tarihinin en çok merak edilen ve aynı zamanda da en çok tartışılan 33 yıllık döneminin son 13 yılına ışık tutacak. Abdülhamid'in o kadar çok önemli yanı var ki... Bunların hepsini bir anda anlatmak çok zor. Mücadeleci ruhu bizim için çok önemli. Derdi aslında bu toprakları dağılmadan birarada tutabilmek. Elinden gelen ne varsa zekasını, mücadelesini kullanarak devam ettirmeye çalışmış. Bunun yanında özel zevkleri var. Marangozluk, fotoğraf gibi. Yenilikçi çok yanı var. O dönemde Irak ve Suriye gibi birçok ülkede 1500'ün üzerinde birçok kurumun temelini atan bir padişah. Yeniliklere asla kapalı değil. Her şeyin iyisini, yakışanını yapalım istemiş. Öğrenelim diye bakarken diğer yandan köklerinden, geleneğinden kopmuyor. Seyirci dizide bunları görecek ve öğrenecek. Bizim bu topraklarda binlerce yıl evvelden gelen bir kimliğimiz var. Bu diziyle geçmişe dair ufak ufak pencereler açıyoruz ve o pencereden insanların girip okuyabilmesi, anlayabilmesini istiyoruz.En çok hangi özelliği sizi ilginç geldi? Klasik batı müziğine olan hayranlığı beni çok şaşırttı. Şu an tuhaf geliyor. Yurtdışından opera çağırıyor. Tiyatro salonu kuruyor. Türk müziğini sevse bile asıl hayranlığı klasik batı müziğineydi.
'Diplomatik darbeler Osmanlı tokadıyla somutlaştırıldı'
"Dizi karakteri Abdülhamid ile tarihi sima Abdülhamid arasında karakter farklılıkları var mıdır?" sorusu üzerine Kayabaşı, şunları kaydetti:
"Dizi karakteriyle gerçek arasında fark olmayacaksa belgesel yaparız. Sultan Abdülhamid hakkında belki onlarca belgesel yapıldı da. Biz tarihi bir şahsiyeti yazıyoruz, ailesi, acıları, sevinçleri, mücadelesi, azmi, gayreti, hataları ve sevaplarıyla millete hatırlatmak istiyoruz. Onu seven ve izinde giden insanlar olarak bizim hülyamız, Sultan Abdülhamid'i sevdirmek, milletin onu tartışmasını sağlamak. sultan sevindiğinde izleyici seviniyor, sultan üzüldüğünde izleyici onunla üzülüyorsa senaristimiz ve biz doğru yoldayız demektir. Sultanın İngiliz elçisine tokat atması, bugüne kadar üzerinde en fazla konuşulan sahne oldu. Eleştiri sahipleri 'Sultanın çok nazik ve kibar biri olduğunu, asla bir elçiye tokat atmayacağını' söylediler. Ben bir tarihçiyim, bana sorarsanız da Abdülhamid, İngiliz elçisine tokat atmamıştır. Ama hiçbir kaynakta sultanın birilerine tokat attığı veya atmadığı yazılmıyor. Senaryo ekibimiz, sultanın ömrü boyunca diplomatik manevralarla İngiliz, Rus ve Fransız elçilerine vurduğu darbeleri, bir Osmanlı tokadıyla somutlaştırmak ve izleyiciye hatırlatmak istemişse bu onun cahilliğinden değil, senaryo ve dramayı iyi bilmesinden kaynaklıdır. "
Sultan Abdülhamid hakkında yazılan kitaplara ilgi arttı
Dizinin bir bölümünün bile çok büyük emek ve sabırla hazırlandığına dikkati çeken Kayabaşı, "Senaryo ekibi olarak hatasız değiliz, gönderilen eleştirileri titizlikle okuyor ve yorumluyoruz. Diziyi izleyen hocalarımız ve tarihçilerimizden ricamız var. Abdülhamid'i senelerce yanlış okuyan veya hatırlamayan gençlerimiz için elimizde büyük bir fırsat var. Dizi başladığından bu tarafa kitabevlerinde Abdülhamid hakkında yazılan kitaplara ilginin arttığını, birçok kardeşimizin internette sultan ve ailesi hakkında araştırma yaptığını biliyoruz. Ben 20 gündür yurt dışındaydım. Makedonya, Tunus ve Bosna'da diziye gösterilen ilgiyi görünce ayrıca memnuniyet duydum. Bu fırsatı kaçırmamalıyız" açıklamasını yaptı.

Konular