Hürrem | Konular | Kitaplar

Yavuz Sultan Selim

Kanuninin başarısının sırrı Yavuzda gizli!

Mısır fethinde kendine hediye edilen dünya haritasını avucunun içine alıp, “bu bize bile az!” diyen Yavuz Sultan Selim'in hayatını anlatan romanda, Fatih'te adına yapılan caminin sırrı da açıklanıyor...

Hakkında ileri sürülen çok lâf arasında, Yavuz Sultan Selim için en uygun sözü; 10 yaşına kadar yanında büyüyen torunu için Fatih Sultan Mehmet söyleyip; “Benden sonra tahta kim oturur bilmem de, bu Efe Türk’ün yönetiminde, Devlet-i Aliyye en az üç misli büyüyüp dev bir imparatorluk olur!” demişti.

O ZAMAN KILIÇ VE OK DEVRİ İDİ

Yavuz Sultan Selim Hân, “Mısır’ı fethettiğinde, cesâretini çok beğendiği Mısır ordusu başkumandanı Kurtbay’ı karşısına almış ve onunla harbin neticeleri hakkında uzun bir konuşma yapmıştı.

Kurtbay, Yavuz’un muvaffak oluşunu şöyle izâh ediyordu:

Şah & Sultan Romanı üzerine

Ger derse Fuzuli ki güzellerde vefa var

Aldanma ki şair sözü elbette yalandır

Son yılların popüler edebiyat ve romancısı Prof. Dr. İskender Pala Bey’in tarihi bir romanı daha okurları ile buluştu. Romanın ana kahramanlarının Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ve Taçlı Hatun oluşu ise muhakkak ki esere olan ilgi ve alakayı kat be kat artırdı.

İskender Bey’in televizyonlarda çıkmadığı TV kanalı herhalde kalmadı.

Bunlardan bir tanesini ben de dinlememiş olsaydım belki romanı okumayacak ve belki bu yazıyı da kaleme almayacaktım.

Ancak orada bir değerlendirme yaparken üç cümlede dört büyük hataya düşmesi ilgimi çekti. Bu defa roman hakkında bir değerlendirme yapmama da yol açtı.

Kanuni Sultan Süleyman (1)

Devri mi, yoksa kendisi mi? Üstat Necip Fazıl, Kanuni'yi, "Devri kendisinden büyüktü" diye değerlendirmiştir. Böylece Kanuni'yi fevkalade veciz bir cümleyle tarihteki yerine oturtmuştur. Kanuni her şeyden önce gayet zengin ve mükemmel bir devlete padişah olmuştu. Buna mukabil Osmanlı devletindeki duraklamanın Kanuni döneminde başladığı da temel bir gerçektir. Osmanlı tarihinin özellikle ekonomik ve mali cephesi üzerinde duran gerçekten kıymetli tarihçiler bu görüştedir. Bu görüşte olan sağcı ve solcu tarihçiler mevcut olmuştur.

Piri Mehmet Paşa

En büyük sadrazamlardan bir tanesidir. Yavuz Sultan Selim, onu bu göreve getirmiştir. Uzun süre de bu görevde tutmuştur. Yavuz'un hiddet ve öfkesi malumdur (Bir gün nasipse bunun objektif sebepleri üzerinde dururuz).

Yavuz, sık sık Piri Mehmet Paşa'ya başını kestiririm, boynunu vurdururum gibi tehditkar sözler söyler. Bir gün Piri Paşa, padişahım diye yalvarır. "Ne olur dediğini yapta bende her gün boynu vurulmak korkusundan bir kurtulayım" der. Yavuz Sultan Selim güler. "Seni rahatlatmayı bende istiyorum ama ne yazık ki yerine adam bulamıyorum" der. Bu bir padişahın bir sadrazama yapacağı en büyük iltifattır. Kaldı ki Yavuz bunda tamamen samimidir.