Hürrem | Konular | Kitaplar

Pargalı ibrahim paşa nasıl ölmüştür

Pargalı ibrahim paşa nasıl öldü? Pargalı neden öldü? Kim öldü?

Pargalı ibrahim sahip olduğu makamın verdiği güçle ihtiras ve hırsı da arttı..

Sahip olduğu makam sonrası yapığı yanlışlar pargalının sonunu hazırladı..

Kimi kaynaklarda, İbrahim Paşa’nın elde ettiği ayrıcalıklar sonucunda, pek çok kararı kendi başına buyruk verdiği savında bulunulmaktadır.

İbrahim Paşa’nın çöküşüne ortam hazırlayacak dört temel unsurdan söz etmek mümkündür. Bunların ilki Paşa’nın iktidar hırsıdır ki, yabancı elçilerin İbrahim Paşa’yla görüşmelerine ilişkin hazırladıkları raporlarda bu açıkça bellidir

2. Hürrem Sultan’ın İbrahim Paşa’yı kendisine bir tehdit olarak görmesi,

3. Defterdar İskender Çelebi’nin idam edimesi,

4. ise İbrahim Paşa’nın Bağdat’ta görevi esnasında Serasker Sultan sıfatıyla ferman imzalamasıdır.

İbrahim Paşa’nın iktidar sarhoşluğuna ilişkin pek çok örnek sunmak mümkündür. Kendisini sonsuz bir yetkiyle donatan padişahın adına yaptığı görüşmelerde İbrahim Paşa, bu iktidar hırsını açıkça ortaya koymaktadır. Farklı yabancı elçilerin raporlarında bu duruma pek çok örnek bulunmaktadır. Buna en çarpıcı örnek, İbrahim Paşa’nın Ferdinand’ın elçilerine söyledikleridir

” Bu büyük devleti idare eden benim; her ne yaparsam yapılmış olarak kalır; zira bütün kudret benim elimdedir: Memuriyetleri ben veririm; eyaletleri ben tevzî ederim; verdiğim verilmiş ve reddettiğim reddedilmiştir. Büyük pâdişah bir şey ihsan etmek istediği veya ettiği zaman bile eğer ben onun kararını tasdik etmiyecek olursam gayr-i vâki gibi kılınır; çünkü her şey harb, sulh, servet ve kuvvet benim elimdedir. (Uzunçarşılı)

Bu aktarımından anlaşıldığı üzere, genel kanı; Paşa’nın yönetimde çok etkin olduğu ve karar aşamasında tam bir yetkiyle donatıldığı yönündedir. Ancak İbrahim Paşa’nın kendisine, resmen sahip olduğu yetkilerin ötesinde bir konum biçtiği ortadadır

İbrahim Paşa’nın idamı bile ayrıcalıklıdır: Kanuni’yle birlikte akşam yemeği yedikten sonra Paşa, kendisi için sarayın harem dairesinde hazırlatılmış olan odada, âdet olduğu üzere başı vurularak değil, padişah soyundan olanlara -kanı akmasın gerekçesiyle- uygulanan biçimde boğularak öldürülmüştür. Galata’daki Canfeda Zaviyesine defnedilmiştir…